

Cümle Örnekleri:
Das Baby wurde nach der Geburt sofort abgenabelt.
Bebek, doğumdan hemen sonra göbeği kesildi.
Er hat sich endlich von seinen Eltern abgenabelt und lebt jetzt allein.
O, sonunda ailesinden bağlarını kopardı ve şimdi yalnız yaşıyor.
Es ist nicht einfach, sich emotional von der Vergangenheit zu abnabeln.
Geçmişten duygusal olarak bağlarını koparmak kolay değildir.
Der junge Mann hat sich beruflich vollständig abgenabelt und ein eigenes Unternehmen gegründet.
Genç adam, mesleki olarak tamamen bağlarını kopardı ve kendi işini kurdu.
Viele Studenten müssen sich im Studium langsam von ihrem Elternhaus abnabeln.
Birçok öğrenci, üniversite yıllarında yavaşça ailesinden bağlarını koparmak zorundadır.