Almanca’da sıkça kullanılan kalıplardan biri de “es gibt” ifadesidir. Türkçeye doğrudan “var / yok” şeklinde çevrilir. İngilizce bilenler için de bu yapı “there is / there are” kalıplarına denk gelir.
“Es gibt” kalıbı, sahiplikten ziyade mevcudiyet ve varlık bildirmek için kullanılır.
Türkçede sahipliği ifade ederken çoğunlukla “var” kelimesini kullanırız:
“Es gibt” sahipliği değil, varlığı ifade eder.
Doğru kullanım:
“Es gibt” Yapısının Gramer Açıklaması
“Es gibt” aslında iki parçadan oluşur:- es → üçüncü tekil şahıs zamiri
- gibt → “geben” (vermek) fiilinin 3. tekil şahıs Präsens çekimi
Örnekler
Hier gibt es eine Bushaltestelle.
Burada bir otobüs durağı var.
Es gibt 39 Bezirke in Istanbul.
İstanbul’da 39 ilçe var.
Es gibt 5 Zimmer im Haus.
Evde 5 oda var.
Olumsuz Cümlelerde “Es gibt”
Bir şeyin mevcut olmadığını söylemek için “kein(e)” kullanılır.
Hier gibt es keine Bushaltestelle.
Burada otobüs durağı yok.
Es gibt keine 50 Bezirke in Istanbul.
İstanbul’da 50 ilçe yok.
Soru Cümlelerinde “Es gibt”
Bir yerde bir şeyin olup olmadığını sormak için fiil başa gelir:
Gibt es hier eine Bushaltestelle?
Burada otobüs durağı var mı?
Gibt es 5 Zimmer im Haus?
Evde 5 oda var mı?
“Es gibt” ile “Haben” Arasındaki Fark
Türkçede sahipliği ifade ederken çoğunlukla “var” kelimesini kullanırız:- “Benim bir köpeğim var.”
Doğru kullanım:
Ich habe einen Hund. → Bir köpeğim var. 
Es gibt einen Hund. → Bir köpek var (bir yerde, mevcut). 
“Es gibt” Hangi Durumlarda Kullanılır?
1. Mevcut olan şeyleri anlatmak
Um die Ecke gibt es ein gutes chinesisches Restaurant.
Köşede güzel bir Çin restoranı var.
2. Olması beklenen olaylar
Ich glaube, heute gibt es noch ein Gewitter.
Sanırım bugün bir fırtına daha olacak.
3. Yemeklerde menüdeki yiyecekleri belirtmek
Heute gibt es Bratkartoffeln.
Bugün kızarmış patates var.
Sonuç: “Es gibt” Ne İşe Yarar?
- Mevcut olan şeyleri anlatır.
- Var / yok ifadelerini karşılar.
- Sahiplik için kullanılmaz, onun yerine “haben” fiili tercih edilir.