Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir. E-posta doğrulama bağlantısı alamazsanız spam klasörünü kontrol etmeyi unutmayın. Premium üye olmadan dosya indiremezsiniz. Sınav kazandıran dosyaları indirmek için Premium Üye olmalısınız.

Çalışırken Zihinsel Tutumumuz Üzerine

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Can
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Can

Yönetici
Katılım
9 Kasım 2024
Mesajlar
1.901
Tepkime puanı
13
Yaş
34
Konum
İzmir
Merhaba sevgili okurlar,

Bugün biraz farklı bir yazıyla karşınızdayım çünkü bu kez Almanca hakkında konuşmayacağız. Hatta doğrudan dil öğrenmekten bile bahsetmeyeceğiz. Bunun yerine, sizlerle öğrenme materyalleri ve öğrenirken benimsediğimiz zihinsel tutum üzerine bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Aslında bu yazı, üzerinde çalıştığım başka bir makalenin giriş kısmıydı. Ancak giriş kısmı o kadar uzadı ki, kendi başına bir yazıya dönüştü. Yine de bu düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim çünkü hem genel olarak öğrenme materyalleri (benim hazırladıklarım da dahil) hakkında bazı çıkarımlarım var, hem de öğrenme kaygısını hafifletebilecek güzel bir benzetmem var.

Eğer “Ben sadece Almanca öğrenmek istiyorum,” diyorsanız, hiç sorun değil. Bu yazıyı okumak zorunda değilsiniz. Ama gerçekten ilginç olduğunu düşünüyorum.

1. Öğrenme Materyali Ne Kadar Yoğun Olmalı?​


Konuşmak istediğim iki ayrı ama birbiriyle ilişkili konu var:

  1. Öğrenme içeriğinin nasıl olması gerektiği,
  2. Öğrenenin bu materyalle nasıl bir tutumla etkileşime girmesi gerektiği.
İlk konunun sıkıcı bir başlığı şöyle olabilirdi:
“Bir öğrenme materyalinin uzunluğu hakkında düşünceler”
Ama dürüst olalım, bu çok sıkıcı. Bu yüzden doğrudan söyleyeyim:

Yazılarım genellikle çok uzun.

Evet, çoğunuz şu an “Nihayet!” diyorsunuzdur.
Elbette herkes için geçerli değil ama çoğu zaman hazırladığım yazılar oldukça uzun oluyor ve birçok kişi için bunaltıcı hale geliyor — bazen benim için bile.

Bu eğilimimin birkaç sebebi var:
  • İnsanlara çok fazla değer sunma isteği,
  • İçerikteki derinlik ve nüansı verme çabası,
  • Ve belki de en önemlisi, bütün bilgiyi tek bir yerde toplama arzusu.

Örneğin, greifen fiilini ve onun tüm ön ekli hallerini tek bir yazıda toplamak istiyorum.
Bu yaklaşım bir ansiklopedi için faydalı olabilir, ancak bir öğrenci için verimli bir ders yöntemi değildir.

Burada mesele sadece yazının kelime sayısı değil. Daha çok çalışma belleğimizle (working memory) ilgili.

Bu konuda uzman değilim; sadece mantık yürütüyorum. Ama araştırmalarıma göre insanlar aynı anda çalışma belleğinde 5 ila 9 “yeni bilgi öğesi” tutabiliyor.

Benim yazılarımda bu tür öğeler; yeni kelimeler, kavramlar ya da yapılar olabilir. Ancak bu öğeleri beyne daha kalıcı hâle getirecek bazı “ek katmanlar”la zenginleştirebiliriz:
Mesela, zihinsel bir görüntü, İngilizce ile bağlantı, ya da benim tarzım olan tuhaf ama akılda kalıcı bir örnek.

Bu tür bilgiler, beynin bilgi kümeleri (ya da “kova”ları) oluşturmasına yardımcı olur.

Basit bir örnek:
  • “Bir at, bir köpek ve bir kedi” → Üç eşit bilgi öğesi.
    Ama şöyle yazarsam:
  • “Bir at, bir köpek ve şeker hastalığı olan, gün boyu pencere kenarında kuşları izleyen tombul bir kedi” → Artık kedi öğesinin içinde birkaç katman daha var.
    Bu çok katmanlı yapı sayesinde beynimiz daha fazla bilgiyi işleyebilir.

Yani uzun bir yazı illa ki kötü değildir. Ancak eğer içeriğin organizasyonu zayıfsa, beyin bunları “düzensiz bilgi yığını” olarak görür ve kayda değer bir kısmını unutabilir.

Bu da bizi şu sonuca getiriyor:

İyi bir öğrenme materyali, bilgileri mantıklı gruplara ayırmalı ve çalışma belleğini boğmamalıdır.
Yoksa içerik tüketilmiş olur ama öğrenme gerçekleşmez.

Ben de bu gerçeği fark ettiğim için artık daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Yazılarımda “her şeyi verme” çabasından çok, “akılda kalacak şekilde yapılandırma” önceliğim olacak.

Ve bu noktada, bazı okuyucuların endişelendiğini hissedebiliyorum:

“Bütün yazıyı hatırlamak zorundayım, ama muhtemelen hatırlayamam.”

Ama hayır!
Hatırlamak sizin göreviniz değil!

2. Öğrenmeye Nasıl Bir Zihniyetle Yaklaşmalıyız?​


Pek çok insan, bir yazı okurken, video izlerken ya da bir uygulamada çalışırken şöyle düşünür:

“Ben şu an öğrenmek zorundayım.”
“Bunu aklımda tutmalıyım.”

Ama bence bu bakış açısını değiştirmeliyiz.

Hatırlamak beynimizin işi.
Bizim işimiz ise beynimize bu işi yapması için fırsat yaratmak.

Bunun için gereken üç şey var:

  • Dikkatli olmak,
  • Meraklı olmak,
  • Ve zihinsel olarak sakin olmak.
Bunu bir doğa yürüyüşüne benzetelim.

Bizim görevimiz sadece patikayı seçmek ve yürümek.
Yol boyunca çeşitli manzaralarla karşılaşırız.
Bazı bölümler bizi etkiler, bazıları o kadar da ilginç gelmez. Ama sonunda, beynimiz doğal olarak bazı şeyleri hatırlar.

Bu süreç otomatik işler.
Güzel bir manzaraya geldiğimizde “Aman tanrım! Bu manzarayı hatırlamalıyım!” diye düşünmeyiz.
Sadece “Vay canına, burası güzelmiş,” deriz.
Ve beyin bu anı kaydeder — bizim bir şey yapmamıza gerek kalmaz.

Ancak yürüyüş sırasında dikkatimizi telefona verirsek ya da kafamız işlerle doluysa, doğayla bağlantımız azalır ve pek bir şey hatırlamayız.
Bu, beynimizin değil bizim hatamız olur çünkü onun işine engel olmuş oluruz.

Aynı şekilde kötü organize edilmiş bir öğrenme materyali de bu süreci sekteye uğratabilir.

Öğrenme materyali, öğrenme yolculuğundaki patikadır.
Eğitmen ise bir tür orman korucusudur.

Alanı tanır, rotalar oluşturur ve sizi keyifli bir gezintiye çıkarır.

Bu yüzden, iyi bir içerik karşısında zihninizde şu düşünce olmamalı:

“Her şeyi öğrenmeliyim.”
Hayır.
Beyniniz öğrenecek. Sizin göreviniz sadece dikkatli ve meraklı bir şekilde “yürümek.”

Sonuç​

Bunlar benim öğrenme materyalleri ve öğrenme sürecine nasıl yaklaşmamız gerektiğiyle ilgili düşüncelerimdi.
Ben de kendi içeriklerimi oluştururken artık bu “doğa yürüyüşü” benzetmesini daha çok aklımda tutacağım ve yollarımı daha güzel, daha hatırlanabilir hâle getirmeye çalışacağım.

Sizin düşünceleriniz varsa yorumlarda okumayı çok isterim.
Okuduğunuz için teşekkürler, bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Tschau!
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz.

Zevkine göre renk kombinasyonunu belirle

Tam ekran yada dar ekran

Temanızın gövde büyüklüğünü sevkiniz, ihtiyacınıza göre dar yada geniş olarak kulana bilirsiniz.

Izgara yada normal mod

Temanızda forum listeleme yapısını ızgara yapısında yada normal yapıda listemek için kullanabilirsiniz.

Forum arkaplan resimleri

Forum arkaplanlarına eklenmiş olan resimlerinin kontrolü senin elinde, resimleri aç/kapat

Sidebar blogunu kapat/aç

Forumun kalabalığında kurtulmak için sidebar (kenar çubuğunu) açıp/kapatarak gereksiz kalabalıklardan kurtula bilirsiniz.

Yapışkan sidebar kapat/aç

Yapışkan sidebar ile sidebar alanını daha hızlı ve verimli kullanabilirsiniz.

Radius aç/kapat

Blok köşelerinde bulunan kıvrımları kapat/aç bu şekilde tarzını yansıt.

Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir. E-posta doğrulama bağlantısı alamazsanız spam klasörünü kontrol etmeyi unutmayın. Premium üye olmadan dosya indiremezsiniz. Sınav kazandıran dosyaları indirmek için Premium Üye olmalısınız.

Geri