Können yardımcı fiili kabiliyet, istidat ya da kudretten gelen ve yapmaya muktedir olduğumuz eylemler için kullanılır. Burada adı geçen ve yapmaya muktedir olduğumuz şeyler fikri veya fiziki
olabilir. Könnenin muktedir olmak anlamında kullanıldığı veya kast edildiği yerlerde bildiğimiz veya yapabildiğimiz şeyin öğrenilmiş, alıştırılmış ve bilhassa sportif faaliyetler için antrenmanı yapılmış olması gerekir. Diğer bir ifadeyle könneni “ben bunu yapabiliyorum, edebiliyorum” şeklinde kullanırken bildiğimiz şeyin emek verilerek öğrenilmiş olması gerekir. Bu öğrenimin yanı sıra fiziki bir kuvvetin muktedir olduğu yerlerde de können kullanılır.
Ben 80 kiloyu yukarı kaldırabilirim. - lch kann 80 kg hochheben.
O halde können bu vermiş olduğumuz bilgiye göre:
a) Kabiliyet ve istidattan gelen, öğrenilen fakat yine de alıştırma sonucu bildiğimiz ya da muktedir olduğumuz şeyler için kullanılır.
Çocuk güzel keman çalabiliyor. - Das Kind kann gut Geige spielen.
Çocuk 5 yaşında, fakat 1000’e kadar sayabiliyor. - Das Kind ist 5 Jahre alt, aber es kann bis 1000 zählen.
O üç lisanı ana dili gibi biliyor. - Er kann drei Sprachen, wie seine eigene Muttersprache.
b) Mesleki, ya da teknolojik bilgiye dayanan, öğrenilmesi ve elle alıştırılmış olması gereken, bildiğimiz, muktedir olduğumuz branşlarla ilgili muktedir olma hallerinde ise mesleğin veya yapılması gereken şeyin teknolojik yönden bilinmesi kadar, o kişinin adı geçen iş veya meslekle alakalı el hünerine de sahip olması gerekir.
Ben arabayı tamir edebilirim. - lch kann das Auto reparieren.
Ben makineyi ayarlayabilirim. - lch kann die Maschine einstellen.
O bir masa imal edebilir. - Er kann einen Tisch herstellen.
Son yaptığımız cümlede o kişinin bir masayı yapabilmesi için mutlaka marangoz olması şart değildir. Fakat masayı yapan kişinin marangozlukla ilgili teknolojik bilgilere sahip olması ve ayrıca bu teknolojik
bilgiyi tatbik edebilmesi için rendenin nasıl tutulması gerekliğim pratik yönden bilmesi şarttır.
c) iktidarı, imkanı, olma veya olmama hallerinde:
Hasta yürüyemiyor. - Der Kranke kann nicht gehen.
Ben size yardım edemem. - lch kann Ihnen nicht helfen.
Ben hislerime sahip olabilirim. - lch kann mich beherrschen.
Cümle kuruluşu ile ilgili diğer örnekler ve können yardımcı fiilinin zaman yardımcı fiilleri ile cümlede
kullanılışı:
Können veya diğer örnek yardımcı fiillerle cümle teşkil ederken cümlemizde işler tam anlamlı ve isterse yardımcı zaman fiillerinden birisi olsun, bu fiiller cümle sonunda hiç çekilmeden mastar
halinde bulunurlar. Buna göre örnek yardımcı fiiller bağlı bulundukları şahıs zamirine veya isme göre çekildikten sonra, cümlede bulunan diğer fiil değişikliğe uğramadan cümle sonuna gider.
O çok güzel yemek yapar. - Er kann sehr gut kochen. (kochen, yemek yapmak)
Eva bunu güzel izah eder (edebilir). - Eva kann das gut erklären.
Not: Örnek yardımcı fiillerin bulunduğu cümleleri soru yapmak istersek; örnek yardımcı fiil cümlenin başına alınır. Yani fiille isim yer değiştirir.
Size yardım edebilir miyim? - Kann ich Ihnen helfen?
Siz Almanca biliyor musunuz? - Können Sie Deutsch?
Çocuk yüzmesini biliyor mu? - Kann das Kind schwimmen?
Sen yarın çalışabilir misin? - Kannst du morgen arbeiten?
Siz bana 100,- Euro ödünç verebilir misiniz? -Können Sie mir 100,- Euro leihen?
Sen bana bunu lütfen izah eder misin? -Kannst Du mir das bitte erklären?
Sen bunu ezbere okuyabilir misin?- Kannst Du das auswendig?
Ben yarın okula gelemem. - lch kann morgen nicht in die Schule kommen.
Ben bu soruya cevap veremem. - lch kann diese Frage nicht beantworten.
Können ile zaman yardımcı fiillerinin beraber bulunduğu cümleler:
Können ile teşkil edilen haben ve sein fiilinin bulunduğu bazı cümlelerde bir kişinin kendi kanısına dayanan bir mana ortaya çıkar. Bu durumda cümlede üçüncü bir fiil varsa bu üçüncü fiil geçmiş
zaman hali ile cümleye girer. (Tam manalı fiil).
O bunu söylemiş olabilir. - Er kann das gesagt haben.
sagen, söylemek / gesagt, söyledi
Siz yanılmış olabilirsiniz. - Sie können sich geirrt haben.
sich irren - yanılmak (dönüşlü fiil)
Können, örnek yardımcı fiili dafür (bunun için) edadıyla kullanıldığında;
“Benim bunda, onda suçum ne” anlamına da gelir.
Benim bunda kabahatim ne. - Was kann ich dafür.
Benim bunda kabahatim yok. - lch kann nichts dafür.
Sizin bunda suçunuz yok. - Sie können nichts dafür.
Können örnek yardımcı fiilini wissen - bilmek fiili ile karıştırmayınız. Wissen daha ziyade zihni, akli, fikri ve beyinsel temele dayanan bilme eylemleri için kullanılır. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek verelim. Bir futbolcuyu çalıştıran antrenörün o futbolcuyu iyi bir başarıya götürebilmesi için futbol hakkındaki yeterli fikri bilgilere sahip olması gerekir. Bu durumda antrenörün futbolcu ile top oynayıp gol atmasına lüzum yoktur. Fakat bu antrenörün futbolun nasıl oynandığını, golün nasıl atılması gerektiğinı bilmesi şarttır, işte bu fikri bilgileri futbolcuya aktarır. Antrenörün bu bildikleri zihni bilgiler wissen ile ifade edilen bilmektir. Futbolcunun sahada gösterdiği başarı da können olur. Bunun dışında okuduğumuz, duyduğumuz, gördüğümüz bir haber veya eylemle ilgili bilmek anlamında da wissen kullanılır.
Ben bunu biliyorum. - lch weiss das.
O bunu bilmiyor. - Er weiss das nicht.
Onun çok geniş bilgisi var. - Er hat ein umfangreiches Wissen.
Müller iyi gol atar. - Müller kann gut Tore schiessen.
olabilir. Könnenin muktedir olmak anlamında kullanıldığı veya kast edildiği yerlerde bildiğimiz veya yapabildiğimiz şeyin öğrenilmiş, alıştırılmış ve bilhassa sportif faaliyetler için antrenmanı yapılmış olması gerekir. Diğer bir ifadeyle könneni “ben bunu yapabiliyorum, edebiliyorum” şeklinde kullanırken bildiğimiz şeyin emek verilerek öğrenilmiş olması gerekir. Bu öğrenimin yanı sıra fiziki bir kuvvetin muktedir olduğu yerlerde de können kullanılır.
Ben 80 kiloyu yukarı kaldırabilirim. - lch kann 80 kg hochheben.
O halde können bu vermiş olduğumuz bilgiye göre:
a) Kabiliyet ve istidattan gelen, öğrenilen fakat yine de alıştırma sonucu bildiğimiz ya da muktedir olduğumuz şeyler için kullanılır.
Çocuk güzel keman çalabiliyor. - Das Kind kann gut Geige spielen.
Çocuk 5 yaşında, fakat 1000’e kadar sayabiliyor. - Das Kind ist 5 Jahre alt, aber es kann bis 1000 zählen.
O üç lisanı ana dili gibi biliyor. - Er kann drei Sprachen, wie seine eigene Muttersprache.
b) Mesleki, ya da teknolojik bilgiye dayanan, öğrenilmesi ve elle alıştırılmış olması gereken, bildiğimiz, muktedir olduğumuz branşlarla ilgili muktedir olma hallerinde ise mesleğin veya yapılması gereken şeyin teknolojik yönden bilinmesi kadar, o kişinin adı geçen iş veya meslekle alakalı el hünerine de sahip olması gerekir.
Ben arabayı tamir edebilirim. - lch kann das Auto reparieren.
Ben makineyi ayarlayabilirim. - lch kann die Maschine einstellen.
O bir masa imal edebilir. - Er kann einen Tisch herstellen.
Son yaptığımız cümlede o kişinin bir masayı yapabilmesi için mutlaka marangoz olması şart değildir. Fakat masayı yapan kişinin marangozlukla ilgili teknolojik bilgilere sahip olması ve ayrıca bu teknolojik
bilgiyi tatbik edebilmesi için rendenin nasıl tutulması gerekliğim pratik yönden bilmesi şarttır.
c) iktidarı, imkanı, olma veya olmama hallerinde:
Hasta yürüyemiyor. - Der Kranke kann nicht gehen.
Ben size yardım edemem. - lch kann Ihnen nicht helfen.
Ben hislerime sahip olabilirim. - lch kann mich beherrschen.
Cümle kuruluşu ile ilgili diğer örnekler ve können yardımcı fiilinin zaman yardımcı fiilleri ile cümlede
kullanılışı:
Können veya diğer örnek yardımcı fiillerle cümle teşkil ederken cümlemizde işler tam anlamlı ve isterse yardımcı zaman fiillerinden birisi olsun, bu fiiller cümle sonunda hiç çekilmeden mastar
halinde bulunurlar. Buna göre örnek yardımcı fiiller bağlı bulundukları şahıs zamirine veya isme göre çekildikten sonra, cümlede bulunan diğer fiil değişikliğe uğramadan cümle sonuna gider.
O çok güzel yemek yapar. - Er kann sehr gut kochen. (kochen, yemek yapmak)
Eva bunu güzel izah eder (edebilir). - Eva kann das gut erklären.
Not: Örnek yardımcı fiillerin bulunduğu cümleleri soru yapmak istersek; örnek yardımcı fiil cümlenin başına alınır. Yani fiille isim yer değiştirir.
Size yardım edebilir miyim? - Kann ich Ihnen helfen?
Siz Almanca biliyor musunuz? - Können Sie Deutsch?
Çocuk yüzmesini biliyor mu? - Kann das Kind schwimmen?
Sen yarın çalışabilir misin? - Kannst du morgen arbeiten?
Siz bana 100,- Euro ödünç verebilir misiniz? -Können Sie mir 100,- Euro leihen?
Sen bana bunu lütfen izah eder misin? -Kannst Du mir das bitte erklären?
Sen bunu ezbere okuyabilir misin?- Kannst Du das auswendig?
Ben yarın okula gelemem. - lch kann morgen nicht in die Schule kommen.
Ben bu soruya cevap veremem. - lch kann diese Frage nicht beantworten.
Können ile zaman yardımcı fiillerinin beraber bulunduğu cümleler:
Können ile teşkil edilen haben ve sein fiilinin bulunduğu bazı cümlelerde bir kişinin kendi kanısına dayanan bir mana ortaya çıkar. Bu durumda cümlede üçüncü bir fiil varsa bu üçüncü fiil geçmiş
zaman hali ile cümleye girer. (Tam manalı fiil).
O bunu söylemiş olabilir. - Er kann das gesagt haben.
sagen, söylemek / gesagt, söyledi
Siz yanılmış olabilirsiniz. - Sie können sich geirrt haben.
sich irren - yanılmak (dönüşlü fiil)
Können, örnek yardımcı fiili dafür (bunun için) edadıyla kullanıldığında;
“Benim bunda, onda suçum ne” anlamına da gelir.
Benim bunda kabahatim ne. - Was kann ich dafür.
Benim bunda kabahatim yok. - lch kann nichts dafür.
Sizin bunda suçunuz yok. - Sie können nichts dafür.
Können örnek yardımcı fiilini wissen - bilmek fiili ile karıştırmayınız. Wissen daha ziyade zihni, akli, fikri ve beyinsel temele dayanan bilme eylemleri için kullanılır. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için bir örnek verelim. Bir futbolcuyu çalıştıran antrenörün o futbolcuyu iyi bir başarıya götürebilmesi için futbol hakkındaki yeterli fikri bilgilere sahip olması gerekir. Bu durumda antrenörün futbolcu ile top oynayıp gol atmasına lüzum yoktur. Fakat bu antrenörün futbolun nasıl oynandığını, golün nasıl atılması gerektiğinı bilmesi şarttır, işte bu fikri bilgileri futbolcuya aktarır. Antrenörün bu bildikleri zihni bilgiler wissen ile ifade edilen bilmektir. Futbolcunun sahada gösterdiği başarı da können olur. Bunun dışında okuduğumuz, duyduğumuz, gördüğümüz bir haber veya eylemle ilgili bilmek anlamında da wissen kullanılır.
Ben bunu biliyorum. - lch weiss das.
O bunu bilmiyor. - Er weiss das nicht.
Onun çok geniş bilgisi var. - Er hat ein umfangreiches Wissen.
Müller iyi gol atar. - Müller kann gut Tore schiessen.