Foruma hoş geldin 👋, Ziyaretçi
Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir. E-posta doğrulama bağlantısı alamazsanız spam klasörünü kontrol etmeyi unutmayın. Premium üye olmadan dosya indiremezsiniz. Sınav kazandıran dosyaları indirmek için Premium Üye olmalısınız.
almanca
-
Abwehrhaltung
🇩🇪 Abwehrhaltung (isim) Artikel: die 🇹🇷 savunucu davranış Cümle Örnekleri: Er zeigte eine klare Abwehrhaltung, als das Thema zur Sprache kam. Konu açıldığında net bir savunucu davranış sergiledi. Ihre Abwehrhaltung macht es schwer, mit ihr zu diskutieren. Onun savunucu davranışı, onunla... -
abwehren
🇩🇪 abwehren (fiil) 🇹🇷 korunmak, geri püskürtmek, savuşturmak, atlatmak Cümle Örnekleri: Er konnte den Angriff erfolgreich abwehren. Saldırıyı başarıyla geri püskürttü. Sie versuchte, die Kritik geschickt abzuwehren. Eleştiriyi ustalıkla savuşturmaya çalıştı. Die Mannschaft hat den gegnerischen... -
Abwehr
🇩🇪 Abwehr (isim) Artikel: die 🇹🇷 savunma, savma, tepki, korunma Cümle Örnekleri: Die Mannschaft hat eine starke Abwehr und lässt kaum Gegentore zu. Takımın güçlü bir savunması var ve neredeyse hiç gol yemiyor. Seine Abwehr gegen Kritik war sehr heftig. Eleştirilere karşı tepkisi çok sertti... -
Abweg
🇩🇪 Abweg (isim) Artikel: der 🇹🇷 yanlış yola sapmak Cümle Örnekleri: Er geriet auf einen gefährlichen Abweg und verlor den Kontakt zu seinen Freunden. O, tehlikeli bir yanlış yola saptı ve arkadaşlarıyla bağını kaybetti. Manchmal führt ein kleiner Fehler auf den falschen Abweg. Bazen küçük bir... -
abwechslungsreich
🇩🇪 abwechslungsreich (sıfat) 🇹🇷 değişikliklerle dolu, canlı, civcivli Cümle Örnekleri: Ihr neuer Job ist sehr abwechslungsreich und spannend. Yeni işi oldukça değişikliklerle dolu ve heyecan verici. Die Stadt bietet ein abwechslungsreiches Kulturprogramm. Şehir, civcivli bir kültür programı... -
Abwechslung
🇩🇪 Abwechslung (isim) Artikel: die 🇹🇷 değişiklik Cümle Örnekleri: Ein neuer Job würde eine willkommene Abwechslung in meinem Leben sein. Yeni bir iş, hayatımda hoş bir değişiklik olurdu. Wir brauchen etwas Abwechslung, um der Routine zu entkommen. Rutin kaçmak için biraz değişikliğe... -
abwechselnd
🇩🇪 abwechselnd (zarf) 🇹🇷 sırayla, nöbetleşe, dönüşümlü olarak Cümle Örnekleri: Wir haben uns bei der Arbeit abwechselnd um die Kunden gekümmert. İşte müşterilerle dönüşümlü olarak ilgilendik. Die Teilnehmer mussten die Aufgaben abwechselnd erledigen. Katılımcılar görevleri sırayla tamamlamak... -
abwechseln
🇩🇪 abwechseln (fiil) 🇹🇷 nöbetleşe yapmak, ile değişmek Cümle Örnekleri: Wir sollten uns beim Fahren abwechseln, damit keiner zu müde wird. Sürüş sırasında nöbetleşe yapmalıyız, böylece kimse fazla yorulmaz. Die Kinder wechselten sich beim Spielen ab, damit jeder eine Chance hatte. Çocuklar... -
Abwasserleitung
🇩🇪 Abwasserleitung (isim) Artikel: die 🇹🇷 pis su borusu Cümle Örnekleri: Die Abwasserleitung ist verstopft und muss gereinigt werden. Pis su borusu tıkanmış ve temizlenmesi gerekiyor. Beim Hausbau ist die Installation der Abwasserleitung sehr wichtig. Ev yapımında pis su borusunun montajı çok... -
Abwasser
🇩🇪 Abwasser (isim) Artikel: das 🇹🇷 atık sular Cümle Örnekleri: Die Fabrik leitet ihr Abwasser in den Fluss ein. Fabrika atık sularını nehre boşaltıyor. Das Abwasser muss vor der Entsorgung gereinigt werden. Atık sular bertaraf edilmeden önce temizlenmelidir. In modernen Städten gibt es... -
abwaschen
🇩🇪 abwaschen (fiil) 🇹🇷 yıkamak Cümle Örnekleri: Nach dem Abendessen muss ich das Geschirr abwaschen. Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkamam gerekiyor. Er hat sich die Hände gründlich abgewaschen, bevor er das Essen zubereitet hat. Yemek hazırlamadan önce ellerini iyice yıkadı. Wir sollten... -
abwaschbar
🇩🇪 abwaschbar (sıfat) 🇹🇷 yıkanır Cümle Örnekleri: Diese Tischdecke ist abwaschbar und sehr praktisch. Bu masa örtüsü yıkanır ve çok pratiktir. Die Farbe ist abwaschbar, falls sie auf die Kleidung kommt. Boya, kıyafete bulaşırsa yıkanabilir. Alle Küchenoberflächen sind leicht abwaschbar. Tüm... -
Abwasch
🇩🇪 Abwasch (isim) Artikel: der 🇹🇷 bulaşık Cümle Örnekleri: Der Abwasch stapelt sich in der Küche. Mutfakta bulaşık birikmiş durumda. Nach dem Essen machen wir gemeinsam den Abwasch. Yemekten sonra birlikte bulaşıkları yıkıyoruz. Der Abwasch ist meine tägliche Aufgabe zu Hause. Evde günlük... -
abwarten
🇩🇪 abwarten (fiil) 🇹🇷 kollamak, olmasını beklemek Cümle Örnekleri: Wir müssen den richtigen Moment abwarten, bevor wir handeln. Hareket etmeden önce doğru anı kollamalıyız. ; Er konnte es kaum abwarten, die Ergebnisse zu sehen. Sonuçları görmeyi sabırsızlıkla bekliyordu. Lass uns erst den... -
abwandeln
🇩🇪 abwandeln (fiil) 🇹🇷 değiştirmek, farklılaştırmak Cümle Örnekleri: Der Autor hat die Geschichte leicht abgewandelt, um sie für Kinder verständlicher zu machen. Yazar, hikayeyi çocuklar için daha anlaşılır hale getirmek amacıyla biraz değiştirdi. Sie musste das Rezept ein wenig abwandeln... -
abwärtsgehen
🇩🇪 abwärtsgehen (fiil) 🇹🇷 inmek, aşağı doğru gitmek Cümle Örnekleri: Die Straße geht hier steil abwärts. Yol burada dik bir şekilde aşağı doğru iniyor. Seit dem letzten Jahr geht es mit seiner Gesundheit abwärts. Geçen yıldan beri sağlığı aşağı doğru gidiyor (kötüleşiyor). Mit der... -
abwärts
🇩🇪 abwärts (zarf) 🇹🇷 aşağıya doğru Cümle Örnekleri: Der Weg führt steil abwärts. Yol dik bir şekilde aşağıya doğru gidiyor. Sie gingen langsam die Treppe abwärts. Merdivenden yavaşça aşağıya doğru indiler. Die Temperaturen bewegen sich in den nächsten Tagen abwärts. Önümüzdeki günlerde... -
abwälzen
🇩🇪 abwälzen (fiil) 🇹🇷 sorumluluğu üstüne yıkmak/atmak Cümle Örnekleri: Er versucht immer, seine Fehler auf andere abzuwälzen. O, hatalarını her zaman başkalarının üzerine atmaya çalışır. Die Firma darf die Verantwortung nicht auf ihre Mitarbeiter abwälzen. Şirket, sorumluluğu çalışanlarının... -
abwählen
🇩🇪 abwählen (fiil) 🇹🇷 bırakmak, seçmemek Cümle Örnekleri: Er hat das Fach Mathematik in der Oberstufe abgewählt. O, lise son sınıfta matematiği bıraktı. Die Schüler können im nächsten Semester ein anderes Fach abwählen. Öğrenciler gelecek dönem başka bir dersi bırakabilirler. Der... -
abwägen
🇩🇪 abwägen (fiil) 🇹🇷 tartmak, ölçmek Cümle Örnekleri: Bevor wir eine Entscheidung treffen, sollten wir alle Vor- und Nachteile sorgfältig abwägen. Bir karar vermeden önce tüm artı ve eksileri dikkatlice tartmalıyız. Sie hat lange darüber abgewogen, ob sie das Angebot annehmen soll. O...